x Cynthia Weitz
x On altı sanırsam.
x Doksan altı.
Fransa'nın görüp görebileceğiniz en güzel şehri olan Paris'te her şey olağan durumdaydı, en azından mugglelar için. Sihir barındıran caddelerde büyücüler koşan cadıya yol vermek için kenara dağılıyor, onun peşinden koşan adamlardan ise köşe bucak saklanmaya yer arıyordu. Hızlıca bir sokağa sapıp muggle caddesine fırlarken bir adama çarpıp onu yere düşürdü. Özür dilerim anlamında bir şeyler mırıldanırken adamın onu duymadığına emindi ama fazla umursamadı. Saklanacak bir yer bulması gerekiyordu, hem de en acilinden. Koşmaktan yorulmuştu, bütün Paris'i koşarak geçtiğine emindi. Keskin bir şekilde yolunu değiştirip bir ikinci el dükkanına dalarken olabildiğince eşya kapıp deneme kabinine koştu. Şansı varsa farklı biri olduğuna inandırabilirdi onları, bir umut. Kapıyı kilitleyip aynanın olduğu duvara yaslanırken 'Lütffen,' diye düşündü sadece. 'Lütfen, lütfen, lütfen, gidin başımdan.' Adamların dükkana girip çalışanlardan birine bağırdığını duyduğunda korkundan ölecekti. Elinde duran şeyleri fark ettiğinde olabildiğince hızlı bir şekilde aynaya doğru dönüp şapkayı eline aldı ancak aynada gördüğü kendisi değildi.
Yani, gerçekten kendisi değildi. Orta yaşlı dul veya evde kalmış şu zengin kadınlara benzemişti. Kahverengiye çalan sarı saçları kıstırmalı bir toka ile topuz şeklinde toplanmıştı ve kırılacakmış gibi incecikti. Burnu küçülmüştü ve gözleri kahverengiye dönmüştü, koyu bir tane. "Neler oluy-" dedi şok içinde yüzüne dokunarak. Aynadakinin kendi yansıması olduğundan emin olmak için yavaşça eğilip yerden bir yelpaze aldı ve aynanında aynısını yapıp yapmadığını görmek için onu izledi. Ayağa kalktığında hala şaşkınlığını atamamıştı ancak kapının kırılıp onu aynaya doğru yapıştırması üzerine kendine gelebildi. "Comment osez!*" dedi aksanıyla, yelpazeyi tıpkı o kadınlar gibi sallamaya başlayarak. Adamlar onu geçip yanındaki kabine geçerken ne kadar şanslı olduğunu fark etti. Titrememeye çalışarak olabildiğince hızlı adımlarla dükkandan çıktı ve yelpazeyi dükkanın önündeki masanın üzerine fırlattı. Yeterince uzaklaştığına emin olduğunda koşmaya başladı ve evine girip kendisini odasına atana kadar durmadı. Aynanın önüne yalpalayarak ilerledi, görmeyi beklediği şeyden kendisi bile korkuyordu aslında. Aynanın tam karşısında durduğunda yine aynı kadını gördü, sarışın hanımefendi. Tam eski haline nasıl döneceğini merak ederken saçları kıvırcıklığını bırakıp dümdüz oldu ve gözleri tekrar yeşile döndü, yüz hatlarının tamamı geri geldi. "Neler oluyor?" dedi tekrar, yüzüne dokunarak.
*Ne cürret tarzı bir şey olması lazım.
Bide şey, eğer kabul edilirse tam olarak nasıl kullanacağım meta özelliğimi? Kullandığım takımlar falan?